Атадан мұра
Нұрғиса Тілендиев

Dönemimizin meşhur ses yorumcusu, Kazakistan’ın emektar sanatçısı Saule Canpeyisova, yaklaşık otuz yıldır geleneksel yorumlama sanatını yurdumuzda ve yurt dışında tanıtmakla uğraşmaktadır. Daha 1990 yıllarında halkımızın önemli şahsiyetleri onun hakkkında: ‘‘Kazak sahnesinin baş köşesinde yerini almaya layık yıldız, ustalığın en yüksek zirvelerine ulaşmış ses sanatçısı’’ gibi değerlendirmelerde bulunmuşlardır.

S.Canpeyisova, yeterli ses olanaklarına sahip, güzel tınısı, geniş ses aralığı olan, ses donanımı yüksek gerçek kabiliyet sahibidir. Repertuarında bine yakın halk şarkılarının yanı sıra Kazak halkının geleneksel müzik aleti olan dombıranın eşliğinde okunan ezgili cırları ile halk şiirleri, çağdaş bestecilerin eserleri, Kırgız, Tacik şarkıları olan yorumcu, bu eserleri şahane bir şekilde ve professiyonel açıdan çok iyi derecede seslendirerek, halkın çok sevilen sanatçısı olmuştur.

Kazakistan’ın Arka (kuzey ve orta bölgeleri), Yedisu (Güneydoğu bölgesi), Sır Derya kıyıları (Güneybatı bölgesi) ve Batı bölgelerindeki yorumculuk okullarının birbirine benzemeyen özgün eserlerinin hepsine kendi yeteneği doğrultusunda vakıf olması, Saule’yi diğer sanatçılardan farklı konuma koymaktadır. Yorumcuyu kendi çağdaşlarından ayıran bu özelliğine, ‘‘Kazak şiirinin sultanı’’ ünvanına sahip olan şair Fariza Ongarsınova: ‘‘Saule’yi Kazak halkının usta yorumcusu olarak biliyorum. Duygulu, ferasetli bir insandır. O, memleket çapında yüksek yeteneğe sahip parlak bir yıldızdır. Arka, Sır Derya, Batı bölgelerinin geleneksel yorumculuk özelliklerini eşit bir şekilde kazanmış, sesiyle halkı hayran bırakan sanatçıdır’’diye değer vermiştir. Bugüne kadar birçok Kazak şairi Saule için şiirler kaleme almış ve onun muhteşem sesi bestecilerin özel şarkılar bestelemelerine neden olmuştur.

Çocukluğundan beri sanata olan aşkını her şeyden üstün tutan Saule Stahanşılkızı, Cambıl bölgesi, Sarısu ilçesinin Cayılma köyünde dünyaya gelmiştir (1966). Müzik hayatına ilçedeki çocuk müzik okulunda başlamış ve dombıra enstümanı sınıfında okumuştur. Genç yeteneğin bu büyük sanat yolunu seçmesinde aynı okulda kendisine şan dersleri veren A.Satkınova’nın ‘‘Başkente gidip, Garifolla’nın sınıfında oku’’ diye verdiği öğütleri etkili olmuştur.

Orta okul mezunu genç kız, Almatı’daki Devlet Sahne ve Sirk Stüdyosuna geldiğinde, XX. Yüzyıldaki Kazak Müzik Kültürünün büyük emektarı, besteci, oyuncu ve eğitimci Garifolla Kurmangaliyev’in sınıfına kabul edilir. Daha sonra küçük repertuarını çeşitli memleketlerin şarkılarıyla zenginleştirmeye başlar. Geleneksel Batı bölgesinin yorumculuk okullarına has, sıradan bir şarkıcının başaramadığı, yani ses genişliğiyle birlikte dudak ile ağzın sadece bu okullara has söyleyişini (artikülasyon), karmaşık dombıra vuruşlarını, ses kayıtlarının eşitliği gibi epey zor bir tarzı öğrenip uygular hale gelir (1983-1985). O, eğitim gördüğü yıllarda geniş memleketinin kuytu köşeleriyle Rusya’nın çeşitli şehirlerinde şarkılar söyleyip, konserler vermeye başlar. Çalışkan, yeni şeyler öğrenmeye hevesli, istikrarlı genç müzisyen 1985 yılında ‘‘Ciger’’ (Gayret) devlet festivali ödülünü, E. Kaşaubayev, M. Meralıoğlu adındaki Devlet yarışmalarının (1988, 1991) ve ‘‘Darın’’ (Yetenek) Devlet Gençlik Ödülünün (1992) sahibi olmuştur.

S.Canpeyisova, professiyonel müzik bilgisini yükseltmek amacıyla Kurmangazı adındaki Almatı Devlet Konservatuarının ünlü dombıra hocası K. Muhitov’un sınıfında (1992-1997) eğitim almıştır. Kazak halkının dombıra ile çaldığı küy (ezgi) sanatındaki tökpe (dökme), şertpe (vurma) tarzındaki binbir çeşit ezgilere çok iyi vakıf olması, yorumculuk kültüründeki türlü bölgesel özellikleri ayrıntılı olarak öğrenmesine imkan vermiştir.
Daha sonraları konservatuarda açılan ‘‘Halk Şarkıları’’ bölümünde hocalık yaparken kesin olarak yorumculuk yönde çalışma kararı almıştır. Saule, bir eğitimci olarak da verimli işlerde bulunmuştur. Konservatuardaki S.Canpeyisova’nın sınıfından mezun olanların çoğu bugünlerde Kazak halkına tanınmış sanatçılardır. Onların arasında Aygül Kosanova, Elmura Canabergenova, Irıstı Süleymenova, Karakat Abildina, Elza Karabalina, Kırgızistan Devletinin gururu Roza Amanovalar gibi professiyonel anlamda yetekli sanatçılar vardır ve bugünlerde onlar, milletin manevi mirasını kendi çapında tanıtıp öğütleyerek, yaşatmaktadırlar.

‘‘Edebiyat ile sanat ikizdir’’ gibi kalıplaşmış bir kavram vardır. Konservatuar  duvarlarında professiyonel çalışma hayatına başlayan Saule, halkımızın yorumculuk ve dombıra ezgileri çalma sanatını kazanma yolundayken, edebiyata da ilgi duymuştur. 1988-1994 yılları El-Farabî Kazak Millî Üniversitesinin Filoloji Fakültesinde tanınmış bilim adamı Z. Kabdolov’un danışmanlığında eğitim almıştır.  Uzun senelere dayanan araştırmalarının sonucunda 2010 yılı ‘‘Kazak Nesrindeki Yorumcu Şairler’’ konusundaki tezini savunmuştur.

Sanatın yanı sıra edebiyata olan ilgisi onun ‘‘En-Abız’’ (Şarkı ve Usta) adlı tiyatro oyunu senaryosunu yazmasına vesile olmuştur. O, kendi hocası ile gerçekleşen son buluşmasını seyircilere müzikal oyun şeklinde yönetmen B. Atabeyev’ın sahnelemesiyle ortaya koymuştur (2004). Yeni tarzda oluşturulmuş olan gösteride hocasının ‘‘Nurcamal’’ (kız ismidir), ‘‘Cas Ömür’’ (Genç Yaşam), ‘‘Enşi Davısı’’ (Şarkıcının Sesi) gibi şarkılarını, millî lirik eserler ile Muhit adlı bestecinin eserlerini oyunun ana fikriyle bağdaşlaştırarak oyunculuk yanıyla seyircilerini duygulandırmıştır. Böyle yenilikler dolu ve yürülmemiş yollarla genelde pek gitmeyen sanatçı ve yönetmen B. Atabayev: ‘‘Kendini tiyatro sanatçısı olarak çok iyi gösterebilmiştir ve bu alanda büyük umut vadetmektedir’’ diye çok yüksek değerlendirmede bulunmuştur.

Müzik sahasında nesilden nesile sözlü bir şekilde ulaşan halk eserlerinin meydana geliş tarihi, yaşatılarak bizlere ulaşması, bestelenmiş parçaların bestecileri gibi hususlar çok önemlidir. Bu yönde araştırmalar yapan yorumcu, 2006 yılında Devlet televizyon kanalında ‘‘Bul endi bilesiz be?’’ (Bu Şarkıyı Biliyor musunuz?) adlı kendi projesinde sunuculuk gibi yeni yanıyla da tanınmıştır. Programda Kazak şarkılarının çıkış tarihi ile bestecileri, versiyonları, geleneksel şarkı okulları ile çağdaş yorumculuktaki eksiklikler gibi önemli meseleleri ele alıp, izleyicilerden büyük ilgi toplamıştır.

Son yılları Saule Stahanşılkızı, dinleyicilerini kendi besteleriyle de memnun etmektedir. Onun, insanoğlu ve çelişkileri konusundaki lirik, felsefi ‘‘Alatau’’ (dağ ismi) bestesi, sanatçının yürek sesiyle, kaderiyle uyum sağlayan ‘‘Ortana Keldi Öz Balan’’ (Aranıza Döndü Öz Evladınız), yeni nağmeleri ile bestecilik yanını gösteren ‘‘Ak Cayık’’ şarkısı, ‘‘Cas Ğasır, Cana Zamana’’ (Yeni asır, yeni zaman) adlı dombıra eşliğinde terennüm edilen bestesi, vatanseverlik duygudaki ‘‘Tugur’’ (Temel) şarkıları seçkin seyirciler tarafından beğeniyle karşılanmış ve ağır, anlamlı eserler olarak dilden dile dolanmıştır.

Bu yeni besteler hakkında söylenen fikirlerin içinde professiyonel usta, orkestra şefi, professör A. Cayımov’un düşüncelerini paylaşmak isteriz: ‘‘Millî müziğin altın direği halkın elindeyse ona dayanarak, onun yazılmamış kurallarının dışına çıkmadan, yeni nefes, yeni nağme ortaya koymuştur. O, yetenekli halk sanatçılarının iziyle yürüyerek, klasik bestelerin müzik yapısı, ritim, ölçü, nağme şekillerine günümüz insanının katkısını koyarak, imzasını bırakmıştır. Birçok yeniliklere sahip onun yorumu, klasik eserler arasında yerini alacaktır düşüncesindeyim’’.
Müzisyenin 17 bestesi yakın bir zamanda piyasaya çıkan ‘‘Saule-Sarın’’ (Saule Ezgileri) adlı beste albümünde bir araya getirilerek ilk defa halkın beğenisine sunulmuştur. Bu dört müzik CD'sinin ‘‘Muhit Besteleri’’, ‘‘İlya Cakanov’un şarkıları’’, ‘‘Gakku’’ adlı beste albümlerinde sanatçının çok yönlü yorumculuk yeteneği açık bir şekilde ortaya konulmuştur.

Astana’da piyasaya çıkan bu albümde onun zengin repertuarındaki yaklaşık seksen kadar şarkısı belli bir düzene göre sunulmuştur. ‘‘Muhit Besteleri’’ adlı CD'sinde geleneksel yorumculuk hayatında Kazakistan’ın Batı bölgesinin yorumculuk okulunun temelini atan Muhit Meralıoğlu’nun (1841-1918) besteleri bir araya getirilmiştir. Saule, Muhit’in ‘‘Aynamköz’’ (kız ismidir), ‘‘Ülken Ayday’’ (Büyük Ayday), (Ayday: şarkıdaki kelime hazinesi dışındaki sözlerdir), ‘‘Kişi Ayday’’ (Küçük Ayday), ‘‘Zaureş’’ (kız ismidir), gibi yüksek kaliteli eserlerinden başlayarak bütün şarkılarını tümüyle kapsamıştır. Bir diğeri ‘‘İlya Cakanov’un şarkıları’’ CD'si Kazakistan’ın ve Kırgızistan’ın emektar bestekarı İ. Cakanov’un sanat hayatına ithaf edilmiştir. Burada Rusya’daki Kazaklar arasında da bilinen ‘‘Edil men Cayık’’ (İdil ile Cayık nehirleri), Kazaklar ile Kırgızların ortak manevi mirasına dönüşen ‘‘Caylauköl keşteri’’ (Caylaugöl akşamları), ‘‘Asılım’’ (Değerlim), ‘‘Aselim’’ (kız ismidir), ‘‘Tolagay’’ (dağ ismi) gibi eserler vardır. ‘‘Gakku’’ adlı albümde, ‘‘Sazgen Sazı’’, ‘‘Sarın’’, ‘‘Alatau’’ folklor topluluklarının eşliğinde yorumlanan, yedigen adlı sazın ve gitarın eşliğinde, yenilenmiş biçimiyle seslendirilen halk şarkıları ‘‘Cas Kelin’’ (Genç Gelin), ‘‘Bayancan’’ (kız ismidir), Ükili Ibıray’ın ‘‘Gakku’’, Nurım’ın şarkısı, birkaç Kırgız, Tacik şarkılarının yanı sıra ‘‘Kazak Valsinin Kralı’’ Ş.Kaldayakov’un, meshur besteci E.Hasangaliyev’in tanınmış eserleri mevcuttur. Yorumcunun bu ses derlemesi onun sanat arayışından, yüksek zevkinden, zengin repertuarından haber vermektedir.

Bugünlerde Cambıl şehrindeki Bölge Filarmonisinin müdürlüğünü yapan Saule Canpeyisova, gerçek sanat insanının simasını tam olarak gösterebilmiş, yürümüş olduğu doğru yolla gelecek nesillere örnek olmaktadır.

Sanatta ince zevk sahibi olan Kazak halkı klasik şekildeki bu tür yorumculara ‘‘kümüs kömey, cez tanday’’ (bülbül sesli anl.) diye değerlendirmişlerdir.

 

Bakıt Turmagambetova
Sanat ilimleri uzmanı, müzikolog

(Türkiye Türkçesine aktaran Gulzada Temenova)