Атадан мұра
Нұрғиса Тілендиев

Hangi halkın medeniyetinde olursa olsun gelecek kuşakların unutmaması gereken, halkın geçmiş tarihinden haber veren müzik eserleri mevcuttur. Kazak halkının içinde bu gibi eserlerin meydana gelmesine vesile olan XX. asrın başlarında kurulmuş olan Alaş Ordu hükümetidir.

1917 yılında Alaş partisinin kurulması, hürriyet için yapılan mücadelenin önemli bir aşamasıdır. Bu konu, Kazak edebiyatında olduğu gibi Kazak müziğinde de genişçe ele alınmıştır.

O dönemlerde bestelenen tarihi şarkılardan biri, İstanbul’da yaşayan Medelim Baykonakoğlu’ndan derlenmiştir. 92 yaşındaki Hacı Medelim Türkiye’ye 1950’li yıllarda göç etmiştir.

Kazakistan’a Sovyet Hükümeti hakim olduktan sonra çok az bir süre hayatta kalan Alaş partisi temsilcileri, Stalin sürgününün kurbanları olmuşlardır. Halkının özgürlüğünü isteyen ve parlak geleceği için hizmet eden bilgili şahsiyetleri «Alaş Ordu’lu», «Milliyetçi» diye suçlayarak, sürgüne uğratmışlardır. Siyasi baskıların sonucunda sınır memleketlere taşınan, fakat orada da huzur bulamayan kandaşlarımızın Tibet’i aşarak Hindistan, Pakistan ve Türkiye’ye kadar ulaşmış oldukları tarihi kaynaklardan bellidir. Ülkesi için hizmet eden, hürriyet uğruna kurban olanların şarkıları (marşları) onların hafızalarında hala canlılığını korumaktadır. Böyle eserlerden biri, «Alaş Marşı» diye adlandırılmaktadır. Bu marşın sözlerini kaleme alan, Kazak edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmuş yazar Jusipbek Aymavutov (1889-1931) idi. Bu marşın en önemli ve ilginç tarafı ise daha önce hiç duyulmamış olmasıdır. Medelim Baykonakoğlu Alaş Marşı’nı çocukluk dönemlerinde Çinde iken öğrenmiş ve söylemiştir. Bu eserin bestesi Rus melodisinden alınmış ve yalın, baştan sona kadar marş coşkusunda güçlü ve yüksek bir şekilde seslendirilir.

Günümüzde, Alaş Ordu hükümetinin tarihinde önemli yere sahip olan şarkıların olduğu hakkında kaynaklar mevcuttur. Fakat Alaş’ın marşı olarak Medelim Baykonakoğlu nüshasının önemi büyük olduğu kanaatindeyiz. Sebebi, meydana geldiği dönemin müzik sanatına has özellikler taşımaktadır. XX. asrın başlarında Kazak müziğine Avrupai müzik geleneğinin marş, vals gibi yeni tarzları girmeye başlamıştır. Bu tarzların sabit ritmleri ile dengeli ölçüleri Kazak şarkılarına has olmadığı için, birden kaynaşmış değildir. Bu yüzden de Kazak dilindeki marş şarkılarına melodi olarak Rus şarkılarının melodileri kullanılmıştır.

M. Baykonakoğlu’ndan kayda geçirilen bir başka iki şarkı, Kazak müzik tarihi açısından çok büyük önem taşımaktadır. Bunlar, 1945 yılları Çin topraklarında çok büyük kitlelerce seslendirilen «Doğu Türkistan askerlerinin marşı» ve «Atılın, gençler» diye başlayan mektep talebelerinin marşıdır.

İstanbul’daki soydaşımızdan ulaşmış olan bu eserler, Kazak halkının vatanseverlik ruh taşıyan değerli tarihi kaynak eserleri arasında yerini almış bulunmaktadır.

1. Bakıt Turmagambetova Sanat ilimleri uzmanı, müzikolog (Türkiye Türkçesine aktaran Gulzada Temenova)